27 Kasım 2014 Perşembe

Tefrik Etme Hazinesi





TEFRİK ETME HAZİNESİ

“Tanrının bütün simaları
Şekilleri ve görünüşleri
Sendedir.

Sen her kalbin içindesin.
Ve şayet bir insan,
Sadece bir kere, zihnini
Seni anlamak için açacak olsa,
Gerçekten, o insan
Ebediyen kurtulmuş olur.”
- Shankara
Bu hafta felsefe sohbetinin konusu “tefrik etme sanatı”. Shankara’nın “Tefrik Etme Hazinesi” adlı kitabını merkez alarak konuştuğumuz tefrik etme sanatı hakkında fikirlerimizi beyan ettik. Peki, kelime anlamı olarak tefrik etmek nedir? Tefrik etmek; bir şeyi iyiden ya da kötüden, doğrudan ya da yanlıştan, gerçekten ya da gerçek olmayandan ayırt etmektir. Kelime tam anlamıyla şuur sahibi olmaktır. Shankara şuur sahibi olmak için sürekli kendini sorgulamıştır. Çünkü Shankara’ya göre cehalet gördüğüne tapmaktan daha iyi bir şey yapamaz. Cahil insan sadece gördüğüne inanır ve bu tam da materyalist düşüncenin karşılığıdır. Oysa Shankara gerçek olanın Brahman (Tanrı) olduğuna inanır. Kâinat gerçek olmayandır ve bunun böyle olduğuna sabit inanca; ebedi ve ebedi olmayanı tefrik etme adı verilmiştir. Kâinat sürekli değişim içindedir ve gerçekliğinden şüphe edilir. Ancak Brahman değişmeyendir ve tek gerçekliktir. O, ihtişamın ötesindedir. O, değişmeyen ve yok olmayan, mevcudiyeti baki olandır. Shankara’ya ‘kime akıllı denilebilir’ diye sorulduğunda ‘gerçekle gerçek olmayanı tefrik edebilen kimseye’ diye cevaplar.
Peki, kötü dediğimiz kavram modern dünyada ne anlama gelir? İncil’e göre işlediğimiz günahlardan dolayı bir nevi temizlenme(!), kefaret ödemedir başımıza gelen kötülükler. Ancak Shankara’ya göre; mutlak gerçek; iyinin ve kötünün, zevkin ve ızdırabın ötesindedir. Shankara’nın tefrik etme anlayışı temelde şu üç paroladır; feragat, tefrik etme, kendini kontrol.
Tanrının var olduğu bilincine sahip olup onu tasdik etmek yeterli değildir. Onun üzerinde hiçbir kuvvet olmadığını ibadetlerle ve tefekkürle de tasdik etmek gereklidir. Ve O, ihtişamın ötesindedir. Işıklı süslemeler, rengârenk yapılar, yemyeşil bir doğa, açık bir denize ihtiyaç duymadan, bir mekana milyonları toplamaya Kadir’dir.,
Kitabın sonunda yer alan ‘Soru-cevap’ kısmından birkaç cümleyi derleyerek sonlandıralım:
- Tanrı kimdir?
- Bizi cehaletten kurtaran kişi
- Cehalet nedir?
- İçimizdeki ulûhiyetin göz önüne açılmasına engel olan.
- Ruhi talebenin vazifeleri nelerdir?
- Kutsal kişilerle arkadaş olmak, bütün “bana” ve “benim” düşüncelerinden feragat etmek ve kendini tanrıya adamak.
Elif SARAL
25.11.2014


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder